Bloğumuzun bu köşesinde proje ekibimizin üretken öğretmenleri proje kapsamında okudukları kitapları tahlil ederek kitap hakkındaki düşüncelerini paylaşıyorlar.
İlk kitabımız Sevgili Güzin Öztürk'ün "Ben Bir Hayaletim" adlı kitabı
Ayla KURGAN/Gülen Kora Ortaokulu
Projemiz kapsamında öğrencilerimizle Tudem Yayın Grubu yazarlarından sevgili Güzin Öztürk’ü buluşturduk.Öğrencilerimiz Güzin Hanım’ın “Ben Bir Hayaletim” adlı kitabını okudular ve merak ettikleri her şeyi sorma fırsatı yakaladılar. Peki, neden “Güzin Öztürk” ve “Ben Bir Hayaletim” kitabı? Neden mi ? Güzin Hanım otizmli bir çocuk olan Mila’nın sıcak ve duygu yüklü hikayesini,onun duygularını anlamakta ve sosyalleşmekte yaşadığı sıkıntıları anlatırken okuyucuda acıma duygusu yerine empati duygusu ön plana çıkıyor.Mila’nın çarpıcı hikayesini okurken hem “farkında olmak” gibi yüce bir duyguyla tanışıyor hem de gülümsüyorsunuz.Ama asla ötekileştirmiyor adeta bizi biz yapan değerlerimizi eğittiğimiz bir yolculuğa çıkmış gibi hissediyorsunuz. Sevgili Güzin Öztürk’ü iki yıl öne okulumuzda ağırlama fırsatı yakalamıştık. Pandemi kapsamında uzaktan sohbet etmek de farklı bir deneyim oldu bizim için.Güzin Hanım’ın eline emeğine sağlık.İyi ki yollarımız kesişmiş ve kendisini tanıma fırsatı yakalamışız.Başta Güzin Hanım’a ,Proje kurucumuz çok değerli meslektaşım Duygu Erten’e ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
Duygu ERTEN /Gülen Kora Ortaokulu
Hiç deniz feneri gördünüz mü? Işığı ile denizi aydınlatır… Aydınlatmaz. Lambası döner çünkü. Dönen şeyleri çok severim. fener ışığı uzaktan bakınca hem görünür hem görünmez. İşte ben de onun gibiyim. Belki de bir deniz feneriyim.”cümleleriyle başlayan,okuyucuyu içine alıp sarıp sarmalayan,öteki olarak gördüklerimizin yani " Mila'nın" hikayesi.Otizmli bireylerle ortak bir yaşam sürebilmek için sanırım her şeyden önce bir otizmlinin gözünden dünyanın nasıl göründüğüne dair fikir edinmeliyiz.İşte bu kitap tam da bunun için kaleme alınmış. Projemiz kapsamında öğrencilerimiz değerli yazarımız Güzin ÖZTÜRK'ün Ben Bir Hayaletim kitabını okudular ve onunla kitap üzerine söyleşme fırsatı buldular. Kitapta zor olanı kabullenmek , mücadele etmek, farklılıkları olan çocuklar için çaba sarf etmek, emek vermek konuları otizmli Mila karakteriyle çok duygusal,etkileyici bir şekilde işleniyor.Kitap farkında olmadıklarımızın farkına varmamızı,farklılıklara karşı empati kurmamızı istiyor bizden. Değerli sohbeti için sevgili Güzin Öztürk'e,yardımları için proje ortağım Ayla Kurgan'a,kitabı okuyan tüm öğrencilerime teşekkür ediyorum.
Hasret ÇAĞLAR/Gülen Kora OrtaOkulu
Geçmişte veya gelecekte yaşamak, yaşadığımız anı ıskalamak, birçoğumuzun yaptığı bir hatadır. Güzel bir manzara karşısında otururken mutlu oluruz. Ama bu manzaraya bakarken, ertesi gün olacakları veya geçen hafta olanları düşünürsek mutluluk kaybolur. Bazen düşüncelerimiz ve duygularımızın esiri oluruz. Düşünceler biz istemesek bile zihnimizde dolanır. Artık biz düşüncelerimiz olmuşuzdur. Onlar bizi yönetmeye başlar. Bazen çevremizde ve içimizde olup biteni değil, kafamızda yarattığımız yargılarımızla hareket ederiz. Her şeyi analiz ederiz, yorumlamaya çalışırız. Gözümüzle değil, beynimizle bakarız. Bu yoğun anlamlandırma çabası, aslında olan biteni hissetmememize yol açar. Yukarıda sayılanların hepsi, farkında olmamanın bir göstergesidir. Farkındalık; Yargısız bir şekilde şimdiki ana odaklanabilmek amacıyla,dikkatinizi toplayabilmektir
(John Kabat-Zinn)